Son aylarda Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan yangınlar, birçok cana mal olurken, birçok kişinin hayatında derin izler bıraktı. Bu yangınlardan biri, genç Zafer Yıldırım’ın hayatını tamamen değiştirdi. Geçtiğimiz ay bir orman yangını sırasında alevlerin ortasında kalmış ve vücudunda yüzde 80 yanık oluşmuştu. Hayatta kalma mücadelesi veren genç, yaşadığı dehşeti ve tedavi sürecini anlattı. Yangının hayatını nasıl etkilediğini ve sonsuza dek sürecek izlerini paylaşan Zafer, mücadele dolu hikayesiyle büyük bir dayanıklılık gösteriyor.
Zafer, yangının patlak verdiği anları gözleri dolarak anlatıyor. O an her şeyin bir anda kontrolünden çıktığını ve alevlerin etrafını sardığını dile getiriyor. “Aniden etrafım alevler içinde kaldı. O an sadece kaçmayı düşündüm, ama alevler beni sardığında geriye dönüş yoktu,” diyor. Yangın sırasında kendisini kurtarmak için çırpınan Zafer, “Etim eriyormuş gibi yandığımı hissettim,” şeklinde hislerini ifade ediyor. Yakınları ve arkadaşlarından yardım çağrıları yükselirken, zamanla yarışarak yangından kurtulmaya çalıştı. Ancak alevler, onu yakalamak için her yeri sararken geri dönmek imkânsız hale geldi.
Zafer, alevlerden kurtulmayı başardığında vücudunun büyük bir kısmının yanmış olduğunu fark etti. Hemen hastaneye kaldırılan genç, burada tedavi sürecine alındı. Yüzde 80 oranında yanıkları olan Zafer, çeşitli ameliyatlar ve fizik tedavi süreçlerinden geçmek zorunda kaldı. "Her seferinde yeniden doğuyormuş gibi oldum. Her ameliyat sonrasında biraz daha güçleniyor, ama aynı zamanda acılarla da yüzleşmek zorunda kalıyordum," dedi. Yaşadığı fiziksel zorluklar dışında, psikolojik olarak da zor bir süreç geçirdiğini belirten Zafer, iyileşme sürecinin yalnızca bedensel değil, aynı zamanda ruhsal olarak da mücadele gerektirdiğinin altını çizdi.
Arkadaşları ve ailesinin desteğiyle hayata tutunan Zafer, yaşadığı olaydan sonra kendisini yenilemek ve topluma faydalı olabilmek için büyük bir motivasyon buldu. "Her geçen gün daha güçlü hissediyorum. Bu süreçte yaşadıklarım bana çok şey öğretti. İnsan hayatının ne kadar kıymetli olduğunu anladım," diyor. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı bu süreçte sağlıklı beslenme ve egzersiz yapmanın önemine vurgu yapan Zafer, rehabilitasyon sürecinin son derece zorlu geçtiğini ama mutlulukla karşıladığı her ilerlemenin onu daha da güçlü kıldığını ifade ediyor.
Hikayesinin başkalarına ilham vermesi için sosyal medya üzerinden yaşadığı deneyimleri paylaşmaya karar veren Zafer, acısının ve mücadelelerinin başkalarının özgüvenini yükseltmesine yardımcı olmasını umuyor. "Bu yaşadıklarım benim hikâyem; ama umarım başkalarına da rehberlik eder,” diyor. Alevlerin ortasında geçen o korkunç dakikaları, şimdi birer motivasyon kaynağına dönüştürmeyi başardı. Genç, yaşadığı zorlukların açtığı yaraları sararak, hayatına yeni bir anlam katmak için elinden geleni yapmaya kararlı.
Zafer’in öyküsü, yalnızca bir yangın olayının getirdiği zorluklarla değil, aynı zamanda hayatta kalma iradesinin de bir örneği. Kendi yaralarını sararken başkalarına umut olmayı hedefleyen Zafer, hayallerine ulaşmak için savaşmaya devam ediyor. Bu zorlu süreci ve karşılaştığı engelleri aşarak hayata yeniden tutunan Zafer, yaşadığı travmanın ardından kendisi için yeni bir yol çizmeye başlamış durumda. Hayat mücadelesi, yüreklere dokunan bu hikaye ile devam ediyor ve Zafer, toplumda yaşanan acıların da bir umut kaynağı olabileceğine inanıyor.